Hareket Yoluyla Ozgurluk

Home

Calismalarim Kimler Icin?
Bedensel Yol
Ruhsal Yol
Dersler
Program
Tarihce
Farkindalik ve Ozgurluk

Farkindalik, ozgurluk, uyanis.
Bana gore bu uc kelime
esanlamli.

Cocuklugumuzda ogrenmeye basliyoruz. Cevreden ogreniyoruz, ogretmenlerimizden ogreniyoruz. Kimler ve neler etrafimizda ise, onlardan ogreniyoruz. Bir seye ulasmak icin bir el uzatmamamizi, bir yana yuvarlanip oturma, ve yurumeye bizi iten de meraktir. Meraktan ve merakla ogrendigimiz gibi etrafimizda olup bitenler ve konusmalar ve hersey gozlemlemekten de ogreniyoruz. Ogretmenlerimiz cok ebeveynimiz, agabey, ablalarimiz, arkadaslarimiz ve dusmanlarimiz. Bize uygun sekilde toplum tarafindan dogru ve gerekli sayilan konulari ogretmekle gorevlendirilmis insanlardir. Neyin bize yarayacagini bildigine inanan insanlardir, ve bazen de kendini guclu hissetmek istedigi icin veya kisisel korkulari oldugu icin bize hakim olmak isteyen isteyenlerdir. Toplumsal olarak kabul edilenler ve edilmeyenler hem acikca hem ustu kapali sekillerde ogretiliyor. Olumlu ve olumsuz yasantilar ve bunlarin birikiminden ogreniyoruz. Karsi karsiya geldigimiz dersleri algilayisimiz kisiligimizi sekillendiriyor.

Ister istemez, bircogumuz kendini yolda kaybeder. Onaylanma, en iyi ogrenci olma, sevilme, ozel olma, hata yapmama cabasini surdururken kendimizi kaybediyoruz. Ic sesimizi bastirip dis otoritenin cesitli yuzlerini saygi ile karsilamayi ogreniyoruz. Zaman icinde icimizdeki sesi dinlemek yerine bulunmak istemedigimiz durumlarda oldugumuzu anlayabiliriz (bir evlilik, bir arkadaslik, bir is), ve olaylar veya insanlara karsi bizi uzen veya rahatsiz eden bir sekilde tepki vedigimizi hissedebiliriz. Bir taraftan yaptiklarimiz ve soylediklerimiz ve diger taraftan yapmak ve soylemek istediklerimizin arasindaki hissettigimiz celiski stres ve bunalima sebep olabildigi gibi, kendi diye bir olayin varoldugunun bilincinde olmayacak kadar kendimizi bastirmayi basarmis olabiliriz. Dunyaya, insanlari, cevremizi oldugu gibi gordugumuze inaniyoruz, halbuki aslinda kat kat ince bulutlar perdesinden bakiyoruz. Bunun her kati da dunyayi algilama ve tabi de kendimizi algilama kabiliyetimizin ustunde birer ortudur.

Bu cagimizda zeka, mantik ve zihne verilen onem, kelimeler ve analitik dusunme tarzinin hayatimiza hakim olmasina yol acmis durumda. Insanlarin bircogu (bazisi da bunun farkinda olmaz) hemen hemen surekli olarak kendi ile ic konusmalar surduruyor. Gercekten karsimizda bir kisi ile konusurken de bunlar suruyor. Istenmeden oluyorlar. Amacsiz, islevsiz, ve sonucsuz bu konusmalar kafalarimizi doldurup mesgul ederek hayatimizin su anini yasamamaizi engelliyor.

Fakat sadece bunlari bilmek, bu bilgilere sahip olmak, pek bi seyi degistirmez. Onemli olan farkindalik. Farkindaligin da guc yani su: ne kadar farkindalik ogrenmeye calisirsaniz, o kadar zihin alistirmasi hali, kelimeler yagmuru, baska bir ic konusma haline gelebiliyor. Farkindalik tek basina veya irade ile yasanan bir olay degil. Farkindalik her zaman var olabilen ama "........" olurken olan bir olay.
Feldenkrais zihninimizden uzaklasip icimize, ozumuze yaklasmamiz icin bir arac. Bu guvenli ortamda durustlukle ve yargi olmadan ne yaptiginizi ve bunu nasil yaptigimizi gozlemleyerek gercek kendimizin ustunde biriken ince bulutlar ve tozlari ufleyip temizleyerek daha ozgur ve daha farkinda olan bir kendinize yaklasabilirsiniz.














Buyuyup gercekten oldugunuz
kisi olmayi basarmak cesaret ister

e. e. Cummings






"Gelistikce dikkatimizi
"kim"in davrandigina degil,
daha cok "nasil"
davrandigimiza veririz"

Moshe Feldenkrais



"Istedigimizi yapabilmek icin,
once ne yaptigimizi bilmemiz gerekiyor",

Moshe Feldenkrais

Ne yaptiginizi bildiginizi dusunuyorsaniz, tiklayin......

foldsimp.jpg